Okula başladığı ilk günler yanında düşkün olduğu bir oyuncak ya da benzeri bir eşyasını götürmesi rahatlatıcı olacak, çocuk kendini yalnız hissetmeyecektir. Oyuncak götürme gereksinimi bazı çocuklar için bir hafta, bazıları için bir ay sürebilir.
İlk günler uyku saatinde okulda bırakılmamasında yarar var. Çünkü yabancı olduğu, kendini güvende hissetmediği bir ortamda uyuması zor olabileceği gibi okulu olumsuz algılamasını dolayısıyla reddediciliğini artırabilecektir. Bizler de öyle değil miyiz? Yabancılık duyumsadığımız, kendimizi yeterince güvende hissetmediğimiz bir yerde gözlerimizi kapatmakta zorlanırız.
İlk günler evden okula, okuldan eve yaptığı resim, boyama gibi ürünlerini getirip götürmesini sağlarsanız yaratıcı ürünleriyle ilgi görüp, ilişki kurmasını böylece alışmasını kolaylaştırmış olursunuz.
Çoğu aile çocuğunu anaokuluna başlatırken ister ki yeni giysiler, çamaşırlarla pırıl, pırıl göndersin. Oysa çocuğun yabancı olduğu ortamda önceden bildik, tanıdık pijama ve diğer giysileri çocuğunuzun içini ısıtabilecektir.
Okula götürüp getirmeyi çeşitli vaatlerle ya da her isteğine boyun eğerek gerçekleştiren ailelerden biriyseniz çocuğunuzla ya iletişiminizin diğer alanlarında da sorun yaşıyorsunuzdur ya da sorun yaşamaya adaysınız demektir. Böyle bir durumu çözmek için belki de en iyi yol gerçekçi olmayan isteklerine kararlı bir şekilde ‘hayır’ demek, asla her isteğine boyun eğmemektir. Özellikle isteklerini ağlayarak elde etme süreci yaşıyorsanız mutlaka bunu çözmek durumundasınız. Çocuk, sizi değil siz çocuğu kontrol edebilirseniz, verdiğiniz kararlara güvenir ve çocukluğunu yaşayabilir. Bunun sonucu da okuluna kolay alışır. Bunun yanı sıra kendisiyle ilgili bazı konularda kararı çocuğa bırakabilir, etkin olabileceği ortamlar yaratabilirsiniz. Örneğin, ne giyeceğini, saçının modelini seçmesine fırsat verebilirsiniz. Böylece bir yandan da sizinle ilişkisinde sınırlarını öğrenir, hangi konularda kendisinin karar verebileceğini öğrenmiş olur.
Leave Your Comment